TZYMB

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği

GIDA DENETİMİNDE YETKİ KARGAŞASI

<P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 10pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: center" align=center><B style="mso-bidi-font-weight: normal"><SPAN style="FONT-SIZE: 14pt"><FONT face=Calibri>TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ <?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></FONT></SPAN></B></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 10pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: center" align=center><B style="mso-bidi-font-weight: normal"><FONT size=3><FONT face=Calibri>GIDA DENETİMİNDE YETKİ KARGAŞASI<o:p></o:p></FONT></FONT></B></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 10pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: center" align=center><B style="mso-bidi-font-weight: normal"><FONT size=3><FONT face=Calibri>BASIN BİLDİRİSİ<o:p></o:p></FONT></FONT></B></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 10pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: center" align=center><B style="mso-bidi-font-weight: normal"><FONT face=Calibri size=3>24 Eylül <SPAN style="mso-spacerun: yes"> </SPAN>2008</FONT></B></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify"><B><SPAN style="FONT-SIZE: 12pt; COLOR: black; FONT-FAMILY: 'Arial Narrow','sans-serif'; mso-fareast-font-family: 'Times New Roman'; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-language: TR"><o:p> </o:p></SPAN></B></P>

GIDA DENETİMİNDE YETKİ KARGAŞASI 


Gıda güvenliği ve güvenli gıda üretimi ve tüketimi insanın en temel haklarından biridir. Bu nedenle, gelişmiş ülkeler kendi gıda güvenliği sistemlerini insan sağlığını dikkate alarak sürekli geliştirme ihtiyacı içinde bulunmaktadırlar. İnsan sağlığı yanında, ülke itibarı, sektörün gelişmesi ve haksız rekabetin önlenmesi gibi hususlar da gıda güvenliğinin sağlanmasının önemini artırmaktadır.


Ülkemizi yönetenler ise, yetki, kaynak ve imkanları belli bir kurumda toplamak ve sistemi daha etkin hale getirmek yerine yetkileri dağıtarak savurgan bir şekilde gıda güvenliğini hiçe saymaktadır. Bu durum, bir yandan devlet kurumları arasında yetki paylaşımı sorununu getirirken diğer yandan insanımızın en temel insan hakkı olan güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını engelleyecektir. Ayrıca, birbiriyle çelişen ve çakışan yetkilerle birçok kurumun aynı işi yapması, kaynak israfına ve asıl işin yapılamamasına yol açacaktır.


Gıda denetiminde yetkileri tek elde toplamak amacıyla 05.06.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5179 sayılı Kanun, daha TBMM’de yasalaşma sürecinde iken içi boşaltılarak yasalaştırıldı, özellikle gıda denetimi “Bakanlık tarafından yapılır” ifadesi yerine “ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde yapılır” gibi içi boş ve belirsiz kurumlara bırakıldı. Hükümetin “yerele devredelim” hevesinden kendini kurtaramaması ve “ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde yapılır” gibi açık olmayan, çelişkili ve birçok anlam yüklenebilecek ifadeyle Kanunun yasalaştırılması yapılarak daha sonra çıkacak Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu ve Büyükşehir Belediyesi Kanununa zemin hazırlanmıştır.


Dolayısıyla, Çankaya Belediyesi tarafından açılan her iki dava sonucunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın gıda denetimi konusunda uyguladığı her iki yönetmeliğin de yürütmesi durdurulmuştur. Böylelikle, Danıştay verdiği kararla gıda denetimi konusunda Belediyelerin de yetkili olduğunu onaylamıştır. Mahkeme kararı, Ülkemizde gıda güvenliği denetim hizmetlerinde hem Tarım ve Köyişleri Bakanlığını hem de belediyelerin yetkili olduğunu ifade etmektedir. Bu durum, aynı Hükümet döneminde birbirinden farklı ve çelişen kanunlardan ileri gelmektedir.


Danıştay’ın son kararı gereği gıda denetimi konusunda yetkili olduğu tescil edilen belediyeler, ne yazık ki gıda denetimi konusunda yeterli alt-ekipman donanımı, personel, teknik bilgi sorunları bir yana politik yaklaşımları nedeniyle çok farklı ve birbiriyle çelişen uygulamalar yapacağı açıktır.  Kaldı ki, gıda üretimi ve denetimi su, kanal, yol, alt-üst geçit çalışması gibi yerel bir hizmet değildir. Gıda maddeleri, sadece ülke içinden temin edilen hammaddeler ile değil aynı zamanda ithal edilen hammaddeler de kullanarak çok değişik bileşimlerde, çok farklı şekillerde üretilmekte çok farklı yerlere, şehirlere hatta ülkelere gönderilmekte ve çok farklı tüketiciler tarafından tüketilmektedir. “İzlenebilirlik” yoluyla, gıda üretim – tüketim sürecinde ortaya çıkan sorunların çözümü mümkün olabilmektedir. Ayrıca, “yerel zihniyet” ile seçim dönemlerinde tüketici sağlığının korunması ve haksız rekabetin önlenmesi mümkün görülmemektedir. Bu nedenle, daha geniş bakış açısın gerektiren gıda denetimini, son gelinen yetki karmaşası sonucunda yerel bir yaklaşımla yürütmek mümkün değildir.


Farklı kurumlar tarafından farklı uygulamalar yapılması, gıda sektöründe haksız rekabete yol açacak, işyerleri mağdur edilecek ve tüketiciler sahipsiz bırakılacaktır. Yaşanan yetki kargaşası ve denetimlerdeki çok başlılık sonucunda ülke kaynaklarının etkin kullanılması, sektörde haksız rekabetin önlenmesi, tüketicinin korunması ve ülke itibarının korunması imkansız hale gelmiştir.


Diğer yandan, AB müzakere sürecinde “Gıda Güvenliği” başlığında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkili otorite iken bilgi birikimi ve teknik donanımı hiç de yeterli olmadığı halde sayıları 900’ü bulan sadece ilçe belediyeleri dış dünyada Türkiye’nin imajını olumsuz etkileyeceği açıktır.


Gıda konusunda yetki karmaşası ve çekişmeler yıllardır yaşanmış ve kimseye bir yarar getirmemiştir. Gelinen nokta itibarıyla, ülkemizde gıda denetimi konusunda bir başıbozukluk, yetki karmaşası, denetimsizlik, ülke itibarının ve tüketicinin korunması konusundaki sistemsizlik bir sistem haline gelmiştir. Ülkemiz insanı ve zengin tarım potansiyelini katma değer yoluyla işleyen, üreten ve ihraç eden gıda sektörü bu maceralara atılmayacak kadar değerlidir. İnsanımızı ve sektörü, yeni bir sorun yumağı ile karşı karşıya bırakmaya kimsenin hakkı yoktur.


Sonuç olarak, sürekli gelişen bir coğrafyada bulunan ve stratejik konuma haiz Türkiye’nin sağlıklı bir gıda denetim sistemine kavuşması gerekmektedir. Bu nedenle, Türk Milletinin ve Türk Sanayicisinin dünya ile rekabet gücünü artırması ve Türk insanının sağlığının korunması amacıyla hak ettiği yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.


 


 



Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği


 

 

Sakarya Cad. 30/2 Kızılay/ANKARA
Tel: (+90) 312 4335981

 


 – http://forum.memurlar.net/topic.aspx?id=517122&page=54