TZYMB

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği

DENETİM VE KONTROLÜ ZOR OLAN GDO SERBEST BIRAKILDI

<div align="center"><strong><span style="font-size: 11pt">TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ </span></strong></div> <div align="center"><strong><span style="font-size: 11pt">GDO YÖNETMELİĞİ </span></strong></div> <div align="center"><strong><span style="font-size: 11pt">BASIN BİLDİRİSİ</span></strong></div> <div align="center"><strong><span style="font-size: 11pt">27 Ekim 2009</span></strong></div>
DENETİM VE KONTROLÜ ZOR OLAN GDO SERBEST BIRAKILDI
 
         Bilindiği üzere 26.10.2009 tarihli Resmi Gazete’de “Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik” yayımlanarak yürürlüğe girdi.
            GDO’lu gıda ve yem artık serbest.
Türkiye’ye GDO’lu yani genetiği değiştirilmiş organizmalar giriyor muydu? Tohum ithalatında ithalatı yapan firmadan GDO’lu değildir diye beyan ve taahhüt alınmakta, gıda ve gıda hammaddesinde sadece etiketlerine bakılmakta, etiketinde GDO’lu yazıyorsa ithaline izin verilmemekte, yazmıyor ise analiz yapılmadan yurtiçine girebilmekteydi.
            Türkiye’nin imza attığı Cartagena protokolü gereği bu yönetmelik ile ülkemizde GDO ile ilgili bir mevzuat oluşmuştur.
Avrupa Birliğinde bazı ülkeler gıda olarak etiketleme sistemlerinde % 0,9’a kadar oranlarda ürünü ya da gıdayı GDO’suz olarak tanımlamakta, % 0,9’un üzerine çıktığı zaman o ürünü GDO’lu olarak tanımlamaktadır.
Bakıldığında AB ile aynı doğrultuda olduğu gözlemlenmektedir.
TZYMB olarak ana görüşümüz birçok bitkinin ve ürünün orijini Anadolu’yu GDO’dan uzak tutmaktır. İnsan sağlığı yönündeki riskleri bilimsel verilerle ortadan kalkıncaya kadar bu coğrafyaya GDO asla sokulmamalıdır.
Ama araştırmalar ile sınırlı kalarak teknolojinin yakalanması da çok önemlidir.
Ülkemizde gıda ve yem’in hareketlerinin kontrolü ve denetimi tam anlamıyla yapılamamaktadır. Kontrol ve denetimde hala yetkinin paylaşımı ve kargaşası söz konusudur. Belediyeler ile Tarım Bakanlığı arasında yetki kargaşası vardır.
            Ülkemize yem diye sokulan ürünlerin özellikle de soyanın tohum olarak kullanılmayacağının garantisini şuan ki denetim ve kontroller ile kimse veremez.
            Bu yönetmelik ile gıda, GDO’yu % 0,9’un üzerinde içeriyor ise etiketinde GDO’lu olarak yazılacak ve bu ürünler market raflarında muadillerine göre daha ucuz olacaktır.
            Ülkemizin ve halkımızın sosyo-ekonomik durumu düşünülürse; tüketiciler GDO’lu gıdaları ucuz olmasından dolayı tercih edecekler, bu mecburiyetten ve istenilmeyen bir durumdur. 
            Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde GDO’lu ürünlerden uzak durdukları görülmekte ve yoğun olarak organik ürünlerin üretilmesi ve tüketilmesi yönünde bir eğilim görülmektedir.
Şuan organik ürünlere gösterilen eğilimin yerine GDO’lu ürünlerin dünyayı sarmasıyla ve sağlık riskleri ortaya koyulabilirse yakın gelecekte konvansiyonel yani geleneksel olarak üretilen ürünlere eğilim olacaktır. Bu koşullarda yakın gelecekte konvansiyonel ürünlerde oluşacak büyük bir pazarı Türkiye kaçırmamalıdır.
Yürürlüğe giren yönetmelik ile GDO konusunda sıkı takip, kontrol ve denetimlerin yapılması çok önemlidir.
Gelecek nesillerimizin sağlıklı olması dileğiyle saygılar sunarım.
 
Fehmi KİRAZ
                                                                                   Genel Başkan

                                                           Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği