HASSAS TARIM NEDİR?
Geleneksel tarım uygulamalarında; toprak yapısı ile ilgili veriler genel olarak değerlendirilmekte ve büyüklüğü ne olursa olsun bir bütün olarak ele alınan tarlada yetiştirilen bitkinin ihtiyaç duyduğu gübre ve ilaç gibi girdileri de hep ayni miktarda olmaktadır. Bu yaklaşım arazideki bazı yerlerin fazla, bazı yerlerin ise daha az girdi almasına neden olmaktadır.
Son yıllarda bilgi teknolojilerinin gelişimiyle; üretimde kalite ve verimlilik faktörlerini önemseyen, insana, bitkiye, hayvana ve çevreye duyarlı bir anlayış ön planda tutulmaktadır. Bu çerçevede bilişimin uzağında kalmış olan Tarım Sektörümüz yeni bir tarımsal uygulama gerçeği ile karşı karşıya bulunmaktadır. Bilişim teknolojilerinin tarıma uygulanması noktasında üreticiler Hassas Tarımla (Precision Farming) tanışmışlardır. ABD ve bazı AB Ülkeleri gibi gelişmiş ülkelerde 1990’lı yılların başından itibaren uygulanmaya başlanılan hassas tarım Ülkemiz için yeni bir tarımsal husustur.
Hassas tarım; gelişen teknolojilerinin tarımsal üretimle bütünleştirilerek kullanılması çerçevesinde düşük maliyet, değişken girdi kullanımı, azami gelir hedefleyen, ve çevre koruma ilkelerini göz önünde tutan tarımsal uygulamalar bütünüdür.
Üreticiler; arazilerinin farklı toprak bünyesine sahip olduklarını bilseler dahi bunu değerlendirememekte ve hep aynı düzeyde girdi kullanmaktadırlar. Neticede gereksiz girdi kullanımı ve maliyet anlamına gelmektedir. İşte Hassas Tarım Uygulamalarında öncelikle arazinin değişik bölümlerindeki toprak yapısı ve durumu belirlenmekte ve üretime yönelik girdi kullanım düzeyleri mikro ölçekte tespit edilmektedir.
Kısaca; Hassas tarım, üreticinin üretim yapacağı arazi ile ilgili tüm bilgilere sahip olması ve bazı teknolojik uygulamalarla üretimi bu doğrultuda planlaması esasına dayanan bir isletmecilik anlayışıdır.
ÇUKUROVA’DA SULU MISIR TARIMINDA UYDU VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DESTEKLİ ALANA ÖZGÜ DEĞİŞKEN ORANLI GÜBRE UYGULAMASI VE İŞLETİMİ
Geleneksel tarımsal üretim uygulamalarında, tarlaya uygulanacak olan toprak işleme, ekim, gübre, ilaçlama ve sulama gibi girdiler arazinin her yerine tekdüze ve aynı miktarlarda uygulanmaktadır. Fakat toprak özelliklerinin değişkenliği ve araziye uygulanan girdilerin ise homojen dağıtılması gibi faktörler bir araya geldiğinde, aynı tarladan alansal olarak yüksek değişkenlik gösteren ürün elde edilmesine neden olmaktadır. Bu ise ihtiyaç duyulan miktarların altında veya üstünde tarımsal girdi kullanılması neticesini doğurmaktadır. Değişkenliğin işletilmesi hassas tarımın ana hedefidir. Değişkenlik, mekânsal, zamansal ve finansal olmak üzere üç şekilde ortaya çıkmaktadır. Mekânsal değişkenlik noktasal toprak özelliklerinin coğrafi (alansal) farklılık göstermesidir. Zamansal ve finansal değişkenlik ise mekansal değişkenliğin işletilmesiyle optimize edilir.
Türkiye’de ise ilk kez 1999 yılında TÜBİTAK tarafından desteklenen “Hassas Tarım Teknikleri” adlı bir araştırma projesi Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsünce yürütülerek 2003 yılında sonuçlandırılmıştır. Bu çalışmada, İç Anadolu Bölgesinde hassas tarım tekniklerini kullanılarak arazi üzerindeki değişkenlikler ve buğday verimine etki eden toprak özellikleri belirlenmiştir.
Bazı toprak özellikleri ile verimin alansal dağılımında önemli değişkenlikler ve farklılıklar gözlenmiştir. Verim ile bazı toprak özellikleri arasında doğrusal ya da ters ilişkiler bulunmuştur. Buna göre;
• Araştırma tarlalarından elde edilen toprak ve bitki analizleri ve verim haritalarının yorumlanması sonucu, “Hassas Tarım Uygulamalarının” %25 gübre tasarrufu sağlayabileceği
• Yabancı ot ilacı kullanımında % 20 lik bir tasarrufun mümkün olabileceği,
• Dünyada hassas tarım teknolojileri ile çevresel etki bakımından sağlanacak kazancın yanında hektarda sağlanan 30 $ lık bir kazancın önemli olduğu vurgulanmaktadır.
Tarım alanlarının rasyonel ve verimli işletilmesi ve bunun için gerekli uygulamalar, hassas tarım tekniklerini test ederek ve hayata geçirerek bir dönüşüm gerçekleştirmeyi gerektirmektedir. Bu amaçla ilk aşamasında değişkenlikler ve aralarındaki ilişkilerin ortaya konduğu çalışmanın ikinci aşamasında bu değişkenliklerin idaresi ile ilgili esasların Türkiye ölçeğinde ve çiftçi şartlarında ortaya konması planlanmıştır. İlk projede ortaya konulan değişkenliklerin işletilmesi yanında dikkati çeken ancak proje gereği üzerinde durulamayan EC, nem, toprak işlemesi ve yaprak azotu ile gübre uygulamaları ve aralarındaki ilişkiler ile ilgili diğer parametreler de bu çalışmada ele alınması planlanmıştır. Türk tarımının ve çiftçisinin bu teknolojik gelişmelerden faydalanabilmesi için ülke şartlarında uygulama olanaklarının araştırılmasıyla mümkün olabilmektedir. Bu sebeple ikinci çalışma Türkiye’nin modern tarım yapılan bölgelerinden çiftçinin katkısıyla planlanmıştır. Bu çalışmada amaç, Çukurova’da Mısır tarımı yapılan bir arazide, toprak ve bitki özelliklerinin yersel ve zamansal değişkenliklerinin CBS, GPS, verim biri olan Çukurova’ da çiftçi arazisinde izleme sistemi ve jeoistatistiksel teknikler yardımı ile belirlenmesi ve buna bağlı olarak değişken oranlı uygulama teknolojileriyle gübre etkinliğinin arttırılmasıdır.
Değişken oranlı uygulamaya geçmeden önce arazide değişkenlik gösteren toprak özellikleri ile (Toprağın azot, fosfor, potasyum, organik maddesi, elektriksel iletkenlik ve tuzluluk durumu (EC), toprağın nemi, pH, mikroelementler katyon değişim kapasitesi (KDK), yabancı ot popülasyonu (v.b.) yetiştirilen ürünün alansal ve zamansal değişkenliği arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılacaktır. Bu ilişkiler doğrultusunda etkin gübre uygulama stratejisi belirlenmeye çalışılacaktır. Bu kapsamda;
Ø Jeoistatistiksel yöntemle değişken oranlı girdi haritalarının üretilmesi,
Ø Gübre uygulamasında kullanılacak makinelerin, değişken oranlı tarımsal girdi (gübreleme) uygulamaları için modifikasyonlarının sağlanması,
Ø Değişken oranlı girdi uygulamalarının yapılması,
Ø Değişken oranlı gübre uygulamalarının çevresel etkilerinin incelenmesi,
Ø Azot (N) sensör yardımı ile eş zamanlı değişken oranlı azot gübre uygulamasının yapılması,
Ø Ürün verimi ve değişken oranlı ürün girdisi arasındaki ilişkinin belirlenmesi,
Alansal ve zamansal değişkenliğin ekonomik etkilerinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir.
Bu çalışma, mevcut alanın 2005 Eylül ayında hasat edilen ürününün verim haritasının elde edilmesiyle başlamıştır. Bundan sonraki aşamada ise değişkenliklerinin tespit edilmesi çalışması yapılacaktır. Tespit edilen değişkenliklerin idaresine yönelik senaryoların uygulanması ile çalışma devam ettirilecektir. Bu çalışmaya en az İki üretim periyodu süresince devam edilecektir. Üretim alanındaki gübre uygulamaları tek doz ve homojen olarak yapılmayacak, tespit edilen değişkenlikler dikkate alınarak, eksik miktarın karşılanmasına yönelik uygulama senaryoları hazırlanarak araziye aktarılacaktır. Proje ekibi bu hususlar dikkate alınarak oluşturulmuştur. Proje ekibinde bitki beslemeci, makineci, arazi etüdü ve arazi sınıflandırması, arazi ıslahı ve drenaj, Coğrafi bilgi sistemi-uzaktan algılama ve jeoistatistiksel analizler, ekonomi ve istatistik konularında uzman olan kişiler yer almaktadır. Söz konusu olan bu çalışmada TÜBİTAK tarafından desteklenmektedir. Projede ilk değişken oranlı uygulamalar yapılmış olup çalışma devam etmektedir.