Genel Başkanımız Fehmi KİRAZ Kanal 42 TV’nin 24 Nisan 2018 tarihinde Recep CİNGÖZ’ün sunduğu Tarım Masasının konuğu olarak programa katıldı. Gündeme bomba gibi düşen erken seçim sürecinden bahseden Kiraz, Türk tarımını ayağa kaldıracak, doğrultacak bir seçim olmasını, ondan sonra kurulacak olan Hükümetin de tarıma önem vermesini temenni ettiklerini söyledi.
“Ekonomik dalgalanma ve kriz dönemlerinde bir çok sektör desteklenmiştir. Tarım için de teşvik paketleri hazırlanmalıdır. Tarımda finans sorunu çözülmelidir. Çiftçinin üzerindeki borç yükü hafifletilmelidir. Çiftçinin elektrik borçları sorunu çözülmelidir. Çözüm, elektriği kesmek değildir. ” diyen Kiraz, konuşmasında şu konulara değindi:
2018 ekonomik krizinde çeşitli sektörlere destek verildi, KDV muafiyeti geldi. Ancak çiftçilerin borçları konusu içinden çıkılmaz bir hal aldı. Elektrik borçları dolayısı ile sulama sekteye uğradı. Bu gibi sorunların çözülmesi için devletin bu konu ile ilgilenmesi, bu konu hakkında iyileştirmeler yapması gerekmektedir.
Siyasi partiler seçime yönelik tarım politikası beyanlarında, % 24’lük çiftçi ve üretici kesimin sorunlarını analiz ederek, seçimde bu analize göre politika ve söylemler üretmelidir. Ayrıca GSYH’nın % 8’inden faydalanan kesimi oluşturan üreticiler ve çiftçiler gelişmiş ülkelerle rekabet edememektedir. Siyasi partiler milli gelirin tarıma daha fazla nasıl yansıtılacağı konusunda politikalar geliştirmelidir. Sosyal güvenlik hakkı, kırsal yaşam destekleri, şehre göçü önleyici diğer önlemler gibi konular dikkatle irdelenmelidir.
Kırsalda yaşayan üretici kesimin yaş ortalaması sürekli artıyor. Tarımsal işgücünü gençleştirmeli, gelirini artırıcı tedbirleri artırmalıdır. Kırsal yaşamı cazip hale getirecek uygulamalar yapılmalıdır. Köylerde yol sorunu, okul sorunu, bununla beraber eğitimli insanların köyde yaşaması ve köylere yerleşmek isteyenlere yerleşimi cazipleştirmek gereklidir. Özellikle köylerde yerleşik halktan ziyade köy halkına dahil olan fakat şehirlerde yaşayan genç ve orta yaşlı nüfusun, ziraat mühendislerinin köyde kalması için destek, kredi kolaylığı, arazi temini, arazi işletmesi gibi haklarda öncelik sahibi olmaları ve genç nüfusun köylerde kalması teşvik edilmelidir. Gençleri çiftçiliğe ya da ziraat mühendisliğine yönlendirip köyde kalmalarını cazip hale getirici teşviklerde bulunulmalıdır. Büyük işetmelerden ziyade aile işletmeleri halinde azalan çiftçilik mesleğinin gidişatına dur deyip bu mesleği gençlere özendirmek gereklidir.
Tarımda şirketleşme yerine küçük işletmelere önem verilmelidir. Kırsalda yatırımı cazip hale getirilmelidir. Arazi edindirme birimleri ve faaliyetleri bir an önce hayata geçirilmelidir. Yeter gelirli işletme büyüklükleri korunarak, bu işi yapabilecek insanlara kolaylık sağlanmalı, kırsal faaliyetler teşvik edilmelidir.
Arkasında hangi lobi var bilmiyoruz ama, bazı bölgelerde tarım arazileri bazı gruplarca toplanıyor. Bunun sonucu, gıdada önemli bir tekelleşme noktası oluşturma tehlikesi var. Dünyayı yönetmek istiyorsanız gıdayı ve suyu ele geçirmelisiniz. Bu tekelleşme, ileriki zamanlarda gıdada arz güvenliğini tehlikeye atabilir.
Su kaynakları bakımından fakir bir ülke konumundayız. Ancak su kaynaklarının özelleştirilmesi zaten kötü durumda ve borçlu olan çiftçimizi iyice zor duruma sokacaktır. Su borcunu ödeyemeyen ve suyu kesilen çiftçinin ürün alması ve ürününden aldığı verimi koruması zorlaşacak ve bunun sonucunda da ürün sıkıntısı yaşanacaktır.
Konya Ovası gibi sulama imkânı bulunan bir ovamızı sulayamayıp çiftçilerimizi, üreticilerimizi ürünlerinden düşük verim almaya ve dolayısıyla daha az kazanmalarına sebebiyet vermekteyiz. Bu durumu ortadan kaldırıp daha da geliştirmemiz gerekirken su kaynaklarını özelleştirip Tarım Bakanlığı’ndan alıp DSİ’ye devretmek gibi işlemler yapıyoruz, bu durum büyük sorunlar çıkarıp sonuçları katlanılamaz hal alacaktır.
Haberin videosunu izlemek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız..