Hububat genelde Türkiye’nin kuru tarım yapılan İç , Güneydoğu Anadolu ve Trakya Bölgelerinde ağırlıklı olarak yetiştirilmektedir. Bu bölgelerde verim ve buna bağlı olarak hububat rekoltesi yağışlara bağlı kalmaktadır. Hububat tarımında iki kritik dönem vardır. Bu dönemler ekim- kasım ve nisan mayıs dönemleridir. Bu dönemlerdeki iklim seyri ve özellikle de yağış hububat verimini fazlasıyla etkiler. Ekim –kasım döneminde yağışların geç gelmesi ve geçen yıllara göre % 10 daha düşük olması; özellikle Orta Anadolu’ da bizleri endişelendirmektedir. Gördüğümüz kadarıyla hububatın gelişme durumu da bu endişemizi güçlendirmektedir. Bu günlerde Güneyde ve özellikle Çukurova’ da ekinlerin hızlı bir gelişme dönemine girmesi gerekirken yeterli yağış alınamadığı için sıkıntı yaşandığı tespit edilmiştir. Ancak Trakya Bölgesi için şu anda bir sıkıntı söz konusu değildir. Hububat ekilişlerinde gelişme iyidir.
Nisan – Mayıs dönemindeki yağışların yeterli olması, üretimin yeterli düzeyde olmasını sağlayabilecektir. Ancak meteorolojik verilere göre mayıs ayına kadar sıcaklıkların geçen yıllara göre 1 – 2 derece yüksek seyredeceği beklenmektedir. Bunun gerçekleşmesinin bitki toprak nemi ve bitki fizyolojisi üzerindeki olumsuz etkisi sıkıntı yaratabilir.
Şu anda, özellikle Türkiye’nin hububat üretiminde büyük düşüşler olacağını iddia etmek yanlış olacaktır. Bu günkü verilere ve saha tespitlerine göre küçük bir üretim düşüşü beklenebilir. Beklenen düşüş endişe verici, hele panik yaratacak bir miktarda olmayacaktır.
Türkiye üretiminde büyük düşüş olacağı şeklindeki haberler bazı lobileri harekete geçirmekte, hatta bu haberler bazen amaçlı olarak çıkarılarak, özellikle buğday ithalatı için zemin oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Burada şu hususları da belirtmekte fayda görüyorum: Kuraklık sebebiyle tarımsal üretimin düşeceğinin bilinmesi bir gerçeği tekrar hatırlatmalıdır. O da sulama konusudur. Türkiye’de acilen sulamaya önemli yatırım yapılmalıdır. Tarımı kalkındırdığını her fırsatta ifade eden Hükümetin maalesef bu konuda köklü bir çalışması yoktur. Bir diğer acı gerçekte Türkiye’de şu anda kuraklıkla ilgili bir eylem planının olmayışıdır.