Konunun sağlık boyutuna girmeden tarımsal açıdan değerlendirdiğimizde;
Dünyada tatlandırıcı talebi; şeker pancar ve şeker kamıştan üretilen sakaroz kökenli şekerler, mısır, buğday, patates gibi nişasta içeren hammaddelerden elde edilen nişasta bazlı şekerler ve sakarin, aspartam, asesulfam-K gibi sentetik elde edilen tatlandırıcılardan karşılanmaktadır. Dünya’da 2009/2010 üretim sezonunda sakaroz kökenli beyaz şeker üretimi 142,1 milyon ton, Yüksek Fruktozlu Şurup (HFCS) ise 12,6 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Beyaz şekerin % 22’si şeker pancarından, % 78’i ise şeker kamışından üretilmiştir.
Türkiye’de şeker rejimi 2001 yılında yürürlüğe giren 4634 sayılı Şeker Kanunu ile düzenlenmektedir. Kanun, şeker kota tahsis görev ve yetkisini Şeker Kurulu’na vermiştir. Ülkemizin kurulu şeker üretim kapasitesi 4 milyon 137 bin tondur. Bu kapasitenin 3 milyon 147 bin tonu pancar şekeri üreten 33 şeker fabrikasına, 990 bin tonu ise nişasta bazlı şeker üreten 6 fabrikaya aittir.
Ülkemizde 2009/2010 pazarlama yılında toplam ülke şeker kotası 2.709 bin ton olarak belirlenmiş, bu toplam kotanın % 10’u olan 271 bin ton nişasta bazlı şeker kotası tahsis edilmiştir. Nişasta bazlı şeker kotasını % 50 oranında artırıp eksiltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu yetkiye istinaden 2009/2010 pazarlama yılında nişasta bazlı şeker kotası % 50 arttırılarak 406,5 bin ton olmuştur. Ülkemizde % 10 olan nişasta bazlı şeker kotası Avrupa Birliğinde ise % 4,92’dir. Özellikle şeker pancarı tarımının yoğun yapıldığı ülkelerden olan Fransa ve İngiltere’de sıfır olup Almanya’da % 1,92, Polonya’da ise % 2,96’dır. AB’nin toplam şeker kotasının % 63’ünü kullanan bu ülkelerde nişasta bazlı şeker kotası iki ülkede sıfır olup diğer iki ülkede ise % 3’ün altındadır. AB ülkeleri şeker pancarı tarımını desteklerken ülkemiz niçin tersini yapmakta veya yaptırılmaktadır.
2010/2011 pazarlama yılında toplam ülke şeker kotası 2.444 bin ton olarak belirlenmiş, bu toplam kotanın % 10’u olan 244 bin ton nişasta bazlı şeker kotası tahsis edilmiştir. Bugünlerde NBŞ şeker kotasının % 50 arttırılması gündemde yer tutmaktadır. Eğer NBŞ kotası % 50 arttırılırsa bu artış 122 bin ton şeker demektir. Bu artış NBŞ’e yapılmayıp da pancar şekerine yapılmış olsa; mevcut üretime ilave olarak 185 bin da pancar ekilerek 860 bin ton pancar üretilecektir. Böylelikle ilave 10 bin kişi daha şeker pancarı tarımı yapacak, yaklaşık 5 bin kişiye de istihdam sağlanacaktır. Ülke ekonomisine sağlayacağı katma değer miktarı ise yaklaşık 50 milyon US$’ı olacaktır.
Ülkemizin şeker pancarından şeker üretebilecek kurulu kapasitesi ülke şeker ihtiyacının üzerinde olmasına rağmen niçin NBŞ üretimi yapılmaktadır?
Şeker kotaları ülke ihtiyacına göre belirleniyorsa niçin Türkşeker şeker satamamaktadır?
NBŞ üreten firmaların üretim kapasiteleri 990 bin ton olup bu firmalar nasıl oluyor da % 50 kapasite kullanımı ile ayakta duruyorlar?
Bu soruların cevapları titizlikle aranmalıdır.
Ülkemizde üretilen mısırın yaklaşık % 70’i hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Hayvan yemi açığı dikkate alındığında Ülkemizde mısır üretimi de desteklenmelidir. Ancak; bu durum kökleşmiş olan şeker pancarı tarımını olumsuz etkilememelidir. Çünkü; şeker pancarı tarımı, diğer tarla bitkilerine göre sağladığı istihdam ve oluşturduğu katma değer yönünde oldukça üstündür. Bu durum göz ardı edilmemeli.
Sonuç olarak; ivedilikle şeker kullanılan ürünlerin etiketlerinde kullanılan şekerlerin cinsi ve miktarları açık olarak belirtilecek şekilde düzenleme yapılmalı ve NBŞ kotalarının ülke şeker kotasının % 1’i seviyesine çekilmesi gerekmektedir.
Kamuoyuna ve yetkililere saygılarımızla duyurulur.
Fehmi KİRAZ
Genel Başkan
TZYMB Yönetim Kurulu Adına