TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ
ET İTHALATI
BASIN BİLDİRİSİ
21 Eylül 2010
Hayvan ithalatından sonra nihayet et ithalatı da serbest bırakıldı. Son 5-6 aydır et fiyatlarındaki artış ve üzerine yapılan yorumları izlemekteyiz. Sayın Başbakanın sayın Tarım Bakanı Mehdi Eker’e et fiyatlarını indirin talimatını vermesinin üzerinden epey bir vakit geçti. Sayın Bakan "spekülatörler var, besi materyalimiz yeterli" dedi. Sanki elinde sihirli bir değnek varmış gibi et fiyatlarına çözüm getireceği vaatlerinde bulunarak medyada iddialı sözleri yer aldı. Et ithalinin söz konusu olmadığını, yaptıkları hayvan sayımlarında canlı materyalin yeterli olduğunu söyledi. Sonuç; önce besi ve kasaplık sığır ithalini serbest bırakan Temmuz 2010 Tebliği yayınlandı. Şimdi de nihayet et ithalatı da serbest bırakıldı. Ya spekülatörlere gücümüz yetmedi ya da bir yerlerde yanlış yapılıyor.
Bakanlığın trilyonlarca lira harcanarak oluşturulan bir hayvan kayıt sistemi var iken, Sayın Bakan’ın talimatıyla tek tek hayvan sayımına çıkılıyor olması, mevzuatın yeterli olmasına rağmen Bakanlıkça hayvan hareketlerinin takip edilemediğinin açıkça bir göstergesidir.
Diğer taraftan ülkemize son birkaç yıla kadar komşu ülkelerden kaçak hayvan girdiği herkesin malumudur. Bu ülkelerde hayvan fiyatlarının artması ile ülkemize kaçak hayvan girişinin durduğu, bu nedenle et fiyatlarının arttığı düşünülmektedir.
Öyle ya da böyle Tarım Bakanlığı’nın et fiyatları konusunda sınıfta kaldığı ortadadır.
Olaya iki boyuttan bakarsak, şayet et fiyatındaki dengeyi geçmişteki kaçak hayvan girişi sağlıyorsa sormak gerekir, Türk çiftçisi canla başla yaşamını idame ettirmek için hayvancılıkla uğraşırken, kimler kaçak hayvan girişiyle haksız rant elde etti? Ya da sayın Bakan’ın deyimiyle canlı hayvan sayımız yeterli ise bu spekülatörler kimler ki, onlara engel olunamadı. Neden işi et ithalatına kadar vardırdık.
Hiç düşünmek bile istemiyoruz ama şu sıralar İstanbul’da bir “Halk Et” lafı gündeme getirilmektedir. Acaba yine birileri yeterli ucuz stoku yaptıktan sonra et ithalatından vaz mı geçilecek? Et ithalatı öncesi Bakanlıktan yapılan çelişkili açıklamalar ve et ithalatına rağmen fiyatların yetkililerin söylediği gibi düşmemesi ister istemez bizlere bu yorumları yaptırıyor.
Bunca hengamede, yorumların arasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ana varlık sebeplerinden biri olan hayvancılığımız ne durumda? Buna bir göz atalım:
Ülkemizin bir çok bölgesinden aldığımız haberlerde ciddi bir şap hastalığı salgını olduğundan ve virüsün tip değiştirdiğinden bahsedilmektedir. Şapla yapılan dönemsel mücadele kampanyalarında eski tip şap aşılarının kullanıldığı, henüz Bakanlık Şap Enstitüsünün yeni tip virüse karşı şap aşısı üretemediğinden ve yeni dönemde eski tip aşıların kullanılacağı söylenilmektedir.
Bakanlık olarak ne gibi tedbirler alınıyor, bir açıklama bekliyoruz. Yanlış ithalat politikalarıyla üreticimize zaten darbe vurulduğu bilinmektedir. Şaptan dolayı meydana gelecek verim kaybının zaten gözden çıkarılmış üreticiyi etkilemeyeceği mi düşünülmektedir!
Gönül isterdi ki hayvan ithalatında Bakanlığımızın hayvan seçimi için yurt dışına seferber ettiği veteriner hekimleri hastalıklarla mücadele ve hayvancılığımızın gelişmesi için seferber etmesidir.
Elbette birileri yıllardır katriyonlarca liralık hayvancılık desteği yapılmasına rağmen gelinen noktada önce vicdanlarına, sonra ise kamu oyuna açıklama yapmak durumundadırlar.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
Üzeyir YÜREKLİ
|
Fehmi KİRAZ
|
Genel Başkan Yardımcısı
|
Genel Başkan
|
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği
|